Günümüzde insanlar televizyon ve sinema izleyerek vakit geçiriyorlar. Ancak aklınıza şöyle bir soru gelebilir: Televizyon ve sinema yokken insanlar nasıl eğleniyordu?
Televizyon ve sinemanın olmadığı zamanlarda, insanlar bir araya gelerek birbirlerine masallar anlatırlardı. Bunun yanı sıra, geleneksel halk tiyatrosu dediğimiz sanat ile gösteriler yapılırdı. Geleneksel halk tiyatrosu farklı dallara ayrılır: Orta oyunu, İbişli Kukla, Tuluat Tiyatrosu ve Karagöz ile Hacivat gösterisi. Köylerde ise Köy Seyirlik Oyunları oynanırdı.
Geleneksel tiyatrolarda, günümüzdeki gibi belirli bir metin, prova ya da yönetmen yoktu. Gösteriyi sunan sanatçı, "doğaçlama" dediğimiz bir yöntemle oyunu oynardı. Kuklayı konuşturur, Karagöz ile Hacivat'taki karakterleri canlandırır, onları konuştu rur ve şarkılar söylerdi. Orta oyunu da benzer şekilde doğaçlamaya dayanırdı. Orta oyunu sanatçısına "meddah" denirdi ve bu sanatçı, kahvehanede ya da insanların toplu halde bulunduğu bir yerde gösterisini sunardı. Meddah, hikâyeyi olduğu gibi anlatır ve canlandırırdı. Günümüzdeki tek kişilik gösterilere benzetebiliriz.