Mehmet Berk Yaltırık okurlarının aşina olduğu zenginlikte karakterleriyle, ürperten atmosferiyle, renkli diliyle kendine özgü bir roman Karanlığın Şahidesi.
1800'lü yılların başlarındaki İstanbul'un eğri büğrü sokakları ve türlü türlü ahşap evleri arasında, kâh insanların kâh cinlerin âleminde savrulup duran Periveş'in serüveni... Hayata gözlerini "esirenin kızı" olarak açan Periveş'in "kız harami"ye ve hatta "zorba azrail'i"ne dönüşmesinin, kaderinin hem fettan hem de cazgır Ecelyandı Ateş Behiye'ninki ile hemhal oluşunun hikâyesi...
"Kendisini göz açıp kapayıncaya kadar bir çukurda, Gülfem'le yan yana yatarken buldu. Kesik başı suratına doğru kaldıran başsız beden, yeniden çığlıkları boğazını yırtan Periveş'e doğru kahkahalarla karşılık verirken, tepelerinde toplanan cinlerin onları mezara gömmeye başladığını fark etti. Avuçlarca toprak boğazına dolmaya başlarken Periveş, bir anlığına kesik başın gözlerinde o Azim İfrit'in cehennemi gözlerini görür gibi oldu."