On dokuzuncu yüzyılın sonlarında, genç Niklas Bruun önderliğinde Kanarya Adaları'na keşif gezisi düzenleyen bir grup botanikçi bir dizi gizemli olay sonucunda türler arası geçişler yaşandığına tanık olur. Bu tarihten yaklaşık yüz yıl sonra, bu kez Arjantin'de, bilişim korsanlarının yeni nesli biyokorsanlar, devletin vatandaşlarından topladığı DNA numuneleriyle birtakım karanlık deneylere girişecektir.
İç içe geçen üç ayrı hikâye üzerinden ilerleyen siberpunk-bilimkurgu roman, genetik bilimiyle ilgili gelişmelerin, yirmi birinci yüzyılın ilk çeyreğinde evrimin seyrini değiştirmeye ne kadar yakın olduğunu hissettiriyor okura. Bu belki de Antroposen'in yarattığı ekolojik yıkımda hem bir sıçrama hem de kimilerinin tabiriyle "Kapitalosen"in kaçınılmaz gidişatı anlamına geliyor.
Karanlık Takımyıldızlar sürükleyici bir bilimkurgu romanı olduğu kadar belki de, yakın geleceğimize dair önerdiği birtakım kehanetlerle sistemin krizini gözler önüne seren bir "gün sonu bilançosu"dur.
Parlak yıldızların arasındaki "karanlık kümelenmelerin" izini sürmek isteyen tüm meraklı okurlara…