"Oğlumuz Emrah'a, kızınız Yeliz'i mi diye afalladı Çilem.
Ablasına bakmadan "ne, ne" dedi gayri ihtiyari. İçinden herhalde ismi yanlış söyledi, birazdan düzeltir dedi ama kadının düzeltmeye hiç niyeti yoktu..
"Oğlumuz kızınızı görmüş beğenmiş"…
– Bu kadın ne diyor Allah aşkına, dedi Çilem. İçinde tarifi imkansız fırtınalar kopuyordu. Patlamaya hazır bir yanar dağ taşıyordu yüreğinde. Hiçbir şey anlamadan ablasına dönüp baktı.
– "Abla, Emine hanım seni oğluna istiyor, ne dersin?
Yeliz gayet sakin ve mutluydu.
– Bunu bekliyordum zaten, bana haber göndermişti diye güldü Yeliz.
Çilem, hayatının şokunu yaşıyordu.
– Kendisini bir aptal yerine koydu. Yıllarca kendisine büyük bir aşk beslediği sevdiğinden bugün hayatının en büyük darbesini yemişti.
İmtihan dolu bir hayat…
gözyaşları içinde okuyacaksınız.