Her susturuluşumuz bir kin eker yüreğimize.
Her suskunluğumuz anlaşılmamak üzerine.
Bizse sularsak kinimizi, bir ağaç olur sığmaz içimize.
Kimisi tutamaz kinini içinde, kurur gider toprağında.
Benim gibilerse kağıdı kalemi alır eline.
Birgün biri gelip sorarsa suskunluğumuzu bize, diyeceğiz ki;
"Suskunluğumu bana sormayın, beni susturanlara sorun." diye...