Yatağınızdasınız… Gözlerinizden uyku akıyor ama uyuyamıyorsunuz; gözleriniz azıcık açık… Bir sağa dönüp bir sola dönüyorsunuz ama olmuyor işte! Yanınızda en sevdiğiniz kitabınız var ama adını okuyamıyorsunuz. Yine de kitabı büyük bir umutla okuyabilmek için alıyorsunuz. "Üfff!"diyorsunuz tabi okuyamadığınız için bıkmışsınız o kitaptan, çok doğal bir şey bu! Kitabı alıp bir dokunduğunuz zaman ellerinizden bir şeyler saçılıyor. Kitabın kapağı altın harflerle canlanıyor! "KARMAKARIŞIK!" Ardından bir peri geliyor mavi bir peri!
Biz tabi ki başta Pinokyo'nun ona yardım eden iyilik perisi zannediyoruz. Ama o işler öyle değil… Açık masmavi bulutların üzerinde gibi hissedeceğiniz bir peri bu! Soruyoruz kim diye? Bize coşkulu bir sesle! "Merhaba!" dedi. "Ben bir masal perisiyim ve izle şimdi bak neler olacak…" İlk önce Fallon çıktı, dışarı iksir yapıyordu. Sırayla bütün iyi kahramanlar çıktı. "Bizim yardıma ihtiyacımız var bu kitabın bir kahramanı olur musun?" dediler hep bir ağızdan… Çocuk bu macerayı kaçırmak istemediğinden dolayı "Geliyorum!" dedi. "Tek bir şey yapman lazım," dedi peri… "Bizim için hazırlanmış çok güzel bir şarkı var, adı -Bir Masal Perisi- biraz söylemen gerekecek. Gözlerini kapatarak ve tabi ki hissederek…
Bizim senden istediğimiz sözler…
Bir masal perisi…
Gelse bize dese ki…
Kapat sımsıkı gözlerini…
Masalarda buluşma vakti.
Her masal kahramanı bir gün kendi masalını bulmayı hak eder.
Yazar Duru Oğuz'dan Sevgilerimle
Hep çocuk kalarak okumanız dileklerimle…