Evet güçlü olmam gerekiyordu, evet kendimi bırakmamam gerekiyordu ama diğer taraftan bu lanet hastalıkla nasıl ilişkileneceğimi de öğrenmem gerekiyordu. Yapmam gereken buydu. Aklıma Türkiye'de hem Adana hem de İstanbul TMŞ'de yaşadığım işkenceler geldi. İşkencede direnen ve direnmeyen insanlar geldi. Yeniden aradaki ayrımı anlamaya çalıştım. İşkence altında dayanamayan insanların bir noktadan sonra direnişlerinin bitmesi, sadece işkencenin yoğunluğuyla ilgili bir durum değildi. Bu aynı zamanda insan psikolojisinin ulaştığı son limit, ölüm sınırının hissedilmesi olduğunu anladım. Evet, polisin yaptığı işkencede direnen ve direnmeyen insanların ayrıştığı nokta, idealleri için ölümü göze alıp almamaları meselesiydi.