Sedat Erden; "Karşı Apartmanda Yaşayanlar"la başladığı yolculuğunda, öykülerini yollardan çoğaltarak, yalın bir dille, bizi bize anlatıyor. Gündelik koşuşturmacanın ince ayrıntılarını atlamadan, kolay anlaşılır kılıyor öykülerinde hayatı. Öğreti çabasına girmiyor; doğruyu bizim bulmamızı istiyor. Erden; sıradan bir günü, akşamın serinini, akıllı delileri de anlatmayı ihmal etmiyor. Öykülerdeki yaşanmışlık, okuyucuya olayları ve yaşamı sorgulama gereği duyuruyor. İç hesaplaşma, vicdan, suçluluk gibi psikolojik betimlemelerdeki ustalık, gözlem gücüyle birleşince, günümüz tüketim toplumunda çok sık görülmeyen, nitelikli bir derleme kitabı çıkıyor ortaya.