Engin Günay, üçüncü kitabı ve ikinci romanıyla okurun karşısında.
Kartalimeni, bir ahde vefa kitabı olmasının yanı sıra, çıkılan tüm yolların sonunda kaçınılmaz olarak hesaplaşılan geçmişin ve o geçmişteki kırılma anının hikayesini okurla paylaşmakta, yazarın güçlü kurgusu ve sarsıcı anlatımıyla okuru, kendisiyle ve ülkenin yakın geçmişiyle de yüzleştirmektedir.
Eski bir balıkçı kasabası olan Kartalimeni, kentleşmenin girdabında hızla kendini yitirirken, bu semtin gençleri, aşıkları, delileri ve romanın ana kahramanları olan üç arkadaşın, yani "trio"nun da hayatı kaçınılmaz olarak değişecektir. Aslında bütün memleket değişmektedir. Kitlesel göç dalgalarıyla büyümüş ve Anadolulaşmış olan İstanbul gibi ülke de kaynamakta, 12 Eylül darbesine doğru ilerleyen süreçte herkes kendini yeniden tanımlamaya çalışmaktadır.
Engin Günay Kartalimeni'de bir semti ve o semtin gözünden 70'li yılların İstanbul'unu anlatırken, diğer yandan da kahramanları dönemin yakıcı siyasi atmosferi içinde politikleşmiş genç insanlar olan sarsıcı bir hikayeyi okurla paylaşmaktadır. Yaşanmış olaylar edebiyat diliyle anlatıldığında daha mı acıtıcı olur? Gerçek nerede biter, kurgu nerede başlar? Yaşanan olayların tanıkları kimlerdir? Engin Günay, Kartalimeni'de söz konusu atmosfer içinde yaşanmış bir kaybı anlatırken, tüm bu soruların cevaplarını da okura bırakıyor.