Anadolu Alevîliğinin alt kolu olan Tahtacılar, yüzyıllardır geçimlerini ağaç ve orman işlerinde çalışarak sağlamışlardır. Bu nedenle Anadolu'nun genellikle ormanlık alanlarında, orman işçiliğinin yapılabileceği bölgelerde yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Cumhuriyet'in ilanı ve sonrasında hızlı bir şekilde yerleşik hayata geçmeye başlamış, ağaç ve orman işçiliğini yavaş yavaş terk ederek daha farklı geçim kaynaklarına yönelmişlerdir. Tahtacıların, asırlardır orman içlerinde göçebe bir hayat tarzı sürdürmeleri, onların dış dünyayla olan sosyal ve kültürel bağlarının zayıf kalmasına ve kapalı bir toplum kimliğine bürünmelerine sebep olmuştur. Ancak günümüzün çok önemli bir sosyal gerçekliği olan Alevîlik üzerinde bu kadar konuşulup yazılması beraberinde birçok fırsatı da getirmiştir. Özellikle Alevî kesim, kendini daha rahat ifade etme zemini bulmuş ve bu şekilde karşılıklı ön yargılar yerini anlayış ve hoş görüye bırakmaya başlamıştır. Dolayısıyla Tahtacılar, günümüzde açık toplum özelliği daha ağır basan bir topluluktur.