İnsanların kavgası, anlam içeren kavramların farklılaştırılarak veya değersizleştirilerek hayattan uzaklaştırılması ile kader haline gelir. Kabullenme ile yaşam şekline dönüştürülen bu durum, ancak kazanılmış bu kavramların doğru anlaşılmasıyla değiştirilebilir.
Bütün ilişkilerini kültürlerinin doldurduğu kavramlar üzerine kuran insanlık, yaşam gerçeğini yeterince kavrayamamaktadır. Anlam içeren kavramlar bütünü olan İslam'ın, insanlar tarafından gereği gibi anlaşılamaması, bu durumu daha da zorlaştırmaktadır. Bundan dolayı da insanlık, yaratanın yönetmesine razı olmadığı gibi onun yaşatması olan insanlık değerlerinin hayat bulmasını da engellemektedir.
İletişimde kelime haline getirilmiş kavramlar, insan zihninde doğru yer bulmadıkça, değişim ve dönüşüm asla mümkün değildir. Kavramları değerli ve anlaşılır kılmak ve anlam oluşturmak, ancak yaratanın onları doldurduğu şekilde anlamakla gerçekleşebilir. Aksi halde sorgulanmayan alışmışlıklar kader olmaktan ileri gidemez.