Kavramsal sanatla ilgili dünyadaki atılımların geçmişi, ortalama altmış yıla dayanmakta. Batıda yaygınlık gösterdiği ülkelerde bile 1960'lardan bu yana tam anlamıyla çözüme kavuşturulamamış bir alan. Bu alan hemen bütün sanat ile alternatif sanat, hatta toplumsal ve bireysel, siyaset ve politika hareketlerini bünyesinde barındırıyor, dolayısıyla her yönden oldukça karışık bir görünüm ortaya koyuyor.
Marcel Duchamp sonrası sanata karşı, bir karşı sanat atağı olarak Kavramsal sanat yapmak/yapabilmek..! Bu kitapla, söz konusu mesele başta olmak üzere ve başka meselelerin de iyice anlaşılmasına yardımcı olmak için bir giriş metni sunuluyor.
Kavramsal sanat konusunun görsel olan ve olmayana dönüklüğüne dair tartışmalar bugün dünyada halen süregelmekte, en başından beri meselenin düşünceye/kavrama dayandığını savunanların, söz konusu tartışmaya belirgin bir katkı sunduklarının da ucu halen açık görünmektedir.
Sanat dünyasını sanat ve karşı sanat bağlamlı ikiye bölen bakış açısının formel olana karşı tutumuyla etki alanı en geniş olanı Kavramsal sanat. Ancak Kavramsal sanat konusunu tartışmaya açmak, başta görsel sanatların başat alanı; resim, sonra plastik sanatlar ve de tüm görsel sanatların her bir boyutunu çözüme kavuşturmakla direkt ilgili. Çünkü Kavramsal sanat ilk gününden itibaren kendini görsel sanatlar kapsamında görmekte. Yıllarca hüküm sürmüş bir sanat algısına karşı bambaşka bir sanat yaptığınızı ileri sürecekseniz, karşı olduğunuz sanatı tüm açılımları kapsamında kuram ve uygulamasıyla iyi bilecek, ona sıkı şekilde hâkim olacaksınız ki, ileri sürdüğünüzle doğru ve sağlıklı bir şeyler elde edebilin.
150-200 yıllık resim sanatı geçmişi olan, plastik sanatların sorunlarını çözememiş Türkiye'nin dünyadaki Kavramsal sanat tartışmalarına katılamaması, anlamakta güçlük çekmesi gayet normal. Gerçekçi bakış bu..! Zaten ülkemizde Kavramsal sanat adı altında sunulanların büyük bir çoğunluğu ilk başlarda özenti ile başlamış ve sonrasında ciddi şekilde etki altına girmiş, bugünlerde de sanatta ileri ülkelerde uygulanmış işlere genellikle oldukça benzer, özetle yapılmış şeylerden güçlü etkiler almış, bir tekrar sanatı şeklinde karşımıza gelmektedir.
Bu kitap, Kavramsal sanat meselesine dönük Türkiye'nin gerçekçi bir yaklaşım içinde olması gerektiğine dikkat çekmek, meselenin varoluş nedenlerini açıklamaya çalışmak ve özellikle gelecek kuşakların bu yönde kendilerini konumlandırırken eleştirel ve öz eleştirel olmaları için bazı bilgi ve açıklamalarda bulunmaya çalışmaktadır.