Çağlar değişiyor. Hayat su gibi akıp gidiyor. Giderken
de çok şeyleri peşi sıra sürüklüyor.
Yerine yeni şeyler koysak bile eskinin, yaşanmışlıkların,
kent sokaklarına sinmiş örs, çekiç ve boooooza
seslerinin hatırası hafızamızdan birer birer siliniyor.
Bir zamanlar mahallemizi şenlendiren yoğurtçular,
seslerini ta uzaktan duyup cumbalara koştuğumuz
bozacılar, kalaycılar, bilmem daha kaç meslek erbabı
geçmişin tozlu dehlizlerinde gözden yitip gittiler. Bilinen
bir şey varsa o da kaybolan her mesleğin toplum
hayatından da bir şeyler eksiltmiş olmasıdır. Unutulmaz
mesleklerimiz zengin kültürümüzün birer parçasıdır ve
bizden sonrakilere de bırakacağımız değerli bir mirastır.
Teknolojinin insanoğluna sunduğu kolaylıklar dünyasında
kaybolan meslekleri geri getiremeyiz ama hiç
olmazsa geçmişimizin sanat erbabını, ustalarımızı, keşfedebiliriz.