Baskıcı bir monarşiyle yönetilen Solari İmparatorluğunun başına, bu kötü gidişatı değiştirmeyi amaçlayan genç bir Şah geçer ve sistemi değiştirmek için köklü yeniliklere gitmeye çalışır, ne var ki halkın ve saray iktidarının ilke edindiği kalıpları yıkmak o kadar da kolay olmayacak, bu nedenle genç imparatorcehalet ve yozlaşma ile kendi doğruları arasında amansız bir mücadeleye girecektir.
Kayıp Ruhlar İmparatorluğu; hüküm, aşk ve iktidar kavramlarıyla zorlu bir mücadeleyi göz önüne sererken aynı zamanda da toplulukları yönetmeye dair metotları karanlık bir tema ile tartışıyor ve kendimizi akıl almaz bir distopya içinde bulmamızı sağlıyor.