Belediyeler, vatandaşların yerel ve ortak ihtiyaçlarının karşılanması gayesiyle kurulmuş, özerkliği olan ve karar organları seçmenler tarafından belirlenen kamu kuruluşu olmalarının yanında yerel düzeyde iktidar mücadelesinin yaşandığı birimler olarak görülmektedir. Bu birimler, eylem ve işlemlerinde keyfiyetin önlenmesi amacıyla merkezi yönetim tarafından idari vesayet altına alınmıştır. Anayasa ve yasaların vermiş olduğu bu yetki merkezi yönetim tarafından belediyelerin eylem ve işlemlerinde kullanıldığı gibi belediye personelleri ve karar organları üzerinde de kullanılmaktadır. Belediyelere kayyum atanması da vesayet yetkisi çerçevesinde kullanılan uygulamalar arasında yer almaktadır.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından çıkarılan 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile terörle mücadele kapsamında belediyelere kayyum atanmasına 2016 tarihinden itibaren başlanmıştır. Kayyum atanması bazı seçmenler tarafından yerinde bir uygulama olarak değerlendirilirken bazı seçmenler tarafından ise kararlarına müdahale olarak görülmektedir. İlk kayyum atamalarından sonra yapılan 31 Mart 2019 mahalli idareler seçimleri kayyum uygulamasının seçmen tercihlerine nasıl yansıyacağı konusu siyaset bilimini ve kamuoyunu yakından ilgilendirmiştir.
Kayyum atamalarının yapıldığı Diyarbakır, Mardin, Van, Batman, Ağrı, Siirt, Şırnak, Hakkari, Bitlis ve Tunceli illeri üzerinden yapılan analiz ve araştırmaları içeren "Kayyum Uygulaması ve Seçmen Davranışı" başlıklı bu kitap, kayyum atamalarının seçmen davranışına nasıl yansıdığını bilimsel açıdan ortaya koymaktadır.
Kayyum uygulamaları Türkiye'de uzun yıllar tartışılacak bir görünüm arz etmektedir. Elimizdeki bu eser siyaset bilimcilere olduğu kadar, kanun koyuculara, hukukçulara, politikacılara ve konuyla ilgili bütün tartışmacılara bilgi kaynağı sağlayıp yol gösterici olacaktır.