"Çarlık Rusya'nın 1905 yılından itibaren iç yönetimde zayıflaması ve Bolşevik ihtilalinin ayak sesleri, İmparatorluk'ta bir nebze de olsa özgürlük yellerinin esmesine neden olmuştur. Bu özgürlük ortamından Çarlık Rusya'daki Türk halkları da paylarına düşeni almaya başlamışlardı. Usul-ü Cedit okullarının kültürel katkısı ve burada yetişen aydın Türk soylular, siyasi ve düşünce olarak bir Türk aydın zümresinin gelişmesini sağlamışlardır. Bu Türk soylular içerisinde Kazak aydınları da yerlerini almıştır. Bugünkü modern Kazakistan için çok önemli bir yere sahip olan Ahmet Baytursunov da bu aydınların başında gelmektedir."
"Okuv Kuralı'nda, Baytursunov'un savunduğu fikir gereğince, klasik Arap alfabesinde olmayan ama Kazakçanın ses sisteminde varlığı elzem sesleri gösteren bazı işaretler kullanılmıştır. Klasik Arap alfabesinde olup da Kazakçanın ses sisteminde bulunmaması gereken bazı harfleri de yeni alfabede kullanmamıştır. Kelime başlarında dayekçi terimini kullandığı hemzeye benzer bir işaretle ince sesleri göstermiştir. Bu alfabe kitabını yazarken Usul-ü Cedit prensiplerine uymuş, yeni fonetik metoda göre kuralları belirlemiş ve yeni alfabedeki harfler kademeli bir biçimde öğretilmiştir."