"Medine Malikova bizimle birlikte saf gönüllere, yüreği aşkla dolu Kadimbikelere, Altınsaçlara sesleniyor. İnsanlarda bu önemli duyguları itinayla büyütmek gerek. Sadece o zaman ülkelerle ülkeler, halklarla halklar, insanlarla insanlar arasında zulüm ve merhametsizlik ortadan kalkar"
Fuat Galimullin
Medine Malikova; hikâye, povest ve romanlarıyla modern Tatar edebiyatına damga vuran bir dil milliyetçisidir. Yarım asırlık emeğinin meyvelerini 1983 yılında kaleme aldığı Şefkat romanıyla toplamaya başlayan yazar; farklı kurgu tekniklerini denemiş, kişisel tecrübelerini sosyal ve siyasi tarihin bir temsili olarak yansıtabilmiştir. Bir taraftan yaşadığı toplumla kahramanlarının kaderini kesiştirmiş diğer taraftan sosyal ve siyasi değişimlerin baskısına rağmen kendi olabilme uğraşındaki kadınları anlatmıştır. Onun kahramanlarının aşkı, kıskançlığı, hırsı, şefkati ve merhameti; savaş, sözlü kültür, asimilasyon politikaları gibi sosyal ve siyasi nedenselliklerle çizilen sınırların içinde doğar ve bu sınırların izin verdiği ölçüde belirir. Bu nedenle onun romanlarında gerçek, üstünlüğünü her zaman gösterebilmiştir. Medine Malikova'nın kurguları, Tatar toplumunun ve romanının modernleşme tecrübelerini yansıtan sürecin bir parçası, coğrafya insan ilişkisine düşülen dipnotlar olarak da okunabilir.
Mihriye Çelik, metodolojisiyle de özgün değer taşıyan bu çalışmasında modern Tatar edebiyatının kilometre taşlarından birini Türkçe literatüre kazandırıyor. Tatar edebiyatında roman türünün doğuşundan itibaren yaşanan süreci Tatar dili ile roman yazan ilk kadının varlığıyla anlatıyor.