Her ne kadar şehir hayatına alışmış görünseler de, kedilerin dört ayağından üçü hâlâ vahşi köklerinden ayrılmamıştır.
Köpeklerin düşünce biçimi ataları gri kurtlarınkinden bir hayli farklıdır artık. Kediler ise halen vahşi avcılar gibi düşünür. Bir iki kuşak içinde kolayca 10.000 yıl önceki, evcilleştirilmemiş durumlarının temel özelliği olan bağımsız yaşamlarına dönebilir. Bugün bile milyonlarca kedi, ev hayvanı olarak değil yabani leşçiler ve avcılar olarak, insanlarla yan yana ama onlara hiç güvenmeyerek yaşamaktadır. Kedi yavruları akıl almaz bir hızla dostu düşmandan ayırmayı öğrendiğinden, kediler birbirinden son derece farklı olan bu iki yaşam biçimine tek bir kuşak içinde uyum sağlayabilir.
Kediler içlerinde insan sevgisi ile doğmaz. Bu, yavru iken öğrendikleri bir duygudur. Ayrı şekilde, diğer kedileri de kendiliğinden sevmez. Tersine, içgüdüleri, karşılaştıkları her kediden şüphe duymalarını, hatta ona korku ile yaklaşmalarını öngörür. Köpeklerin atası olan son derece sosyal kurtların aksine, kedilerin ataları yalnız yaşamayı seven, bölgelerine bağlı hayvanlardı.
Kediler, vahşi davranışlarının birçoğunu koruyarak, insanlarla beraber yaşamayı öğrenmiştir. Cins kedilerin oluşturduğu bir azınlık dışında kalan kediler, köpeklerin aksine insanlar tarafından "yaratılmış" değildir. Daha çok, bizimle beraber evrilerek, onlara farkında olmadan sunduğumuz rollere uyum sağlamayı öğrenmiştir.