Bazı adamlar vardır,
Yolunuz kesişir, Aklınız tutulur, Avuçlarında kaybolursunuz, Minnacık ellerinizle. Sakalının izi kalır boynunuzda, Ömür boyu unutamazsınız, O ürpertiyi. Aklınızı uçurur şiirlerde, Şarapların döküldüğü, Kayalık gecelerinde İstanbul'un. Biraz ileride Kuşkonmaz cami, Karşıdan kalabalık bir semt bakar. Ve dökülür balıkların yaşları, Kızkulesin'den boşalan kadehlerimize. Bazı adamlar vardır deler geçer sizi, Nereden geldiğinizi unutursunuz, Gözünün mavisinde. Kıskançlıktan çatlarken damarları, Balık kokulu sokağında İstiklal'in, Bir daha bulamazsınız, Nefesinde martılar saklanmış, Böyle inat bir sevgi. Bazı adamlar vardır, Kör eder, Topal eder insanı. Damgasını vurur, Mühürler dudakları, Nokta nedir bilmeyen, Şiirler dökülür yüreğinden. Kelimeler erir, Harfler sokulur birbirine. Adamlar vardır, Ok gibi saplanır şarkılara, Karınca gibi ezilirsiniz, Altında sevdasının. Ve hangi kılıcın delip geçtiğini bilmezsiniz, Gözü dönmüş sevdalarda, Tırmanır boynunuza. Ve bazı adamlar vardır, Bir kediyi okşarken, Hüzünle anılır.