Şahsi bir teminat sözleşmesi türü olan kefalet sözleşmesinin sona ermesi ve bu anlamda karşılıksız olarak teminat veren kefilin bu ağır sorumluluğundan kurtulabilmesi uygulamada önemli bir sorun teşkil eder. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ile, kefaletin sona ermesine ilişkin yeni sona erme hallerine yer verilmiş ayrıca mevcut sona erme sistemi de esaslı değişikliklere tabi tutulmuştur. Bu yeni sona erme sisteminin incelenmesi ve olası tartışmalı meselelerin değerlendirilmesi amacıyla doktora tezi olarak hazırlanan bu kitapta, kefaletin sona erme halleri, öğretide ileri sürülen görüşler ve mahkeme içtihatlarından yararlanmak suretiyle üç ayrı bölüm altında incelenmiştir. Kitabın ilk bölümünde, kefaletin süreye bağlı olarak sona erme hallerini teşkil eden, belirli ve belirsiz süreli kefaletin sona ermesi, çalışanlara kefalette kefaletin sona ermesi ve gerçek kişilerin kefaletinin tabi olduğu on yıllık süre; ikinci bölümünde, kefaletin alacaklıdan kaynaklanan sebeplerle sona erme halleri ve kitabın üçüncü bölümünde ise, kefilin sözleşmeden dönme hakkı, borcun üstlenilmesinde kefilin rızasının bulunmaması sebebiyle kefaletin sona ermesi ve son olarak birlikte kefalet varsayımının gerçekleşmemesi sebebiyle sona erme hali incelenmiştir.