En çok ruhumuzda oluşan boşlukların ihtiyacı vardır şiire.
Şiir nazlı bir dere gibi ruhumuza akar ve o boşluklara bir bir doldurur mısralarını.
Bir nevi kalp ağrımızın ilacıdır şiir…
Ak köpüklerinde saf, masum sevgiler taşır çoğu zaman. İçimizdeki hangi boşluğun hangi sevgiye ihtiyacı varsa onu bulur ve doldurur.
Dudaklarımız suya nasıl hasret kalırsa ruhumuz da şiiri öyle özler. Bazen şiir yüklü bulutlardan süzülen bir damla bütün hüzün senfonimizi dağıtmaya yeter.
Sağanak yağmurlara gerek kalmaz ak pak olmamız için.
Hayata bir kelebek hissiyatıyla bakmasını bilenler, ayrıntıları fark edip bazen bir damlanın taşıdığı fırtınaları görebilirler.
Hayat kısa ya da uzun yaşanmasında değil zamanın ruhumuza oynadığı oyuna kelebek kanadından bakmakla anlam kazanır.
İşte Emel Ersoy da kelebeğin hissiyatı isimli bu şiir kitabında bir kelebeğin kanadından damlayan bir yağmur damlasının nazlı bir dere olup ruhumuzdaki boşlukları nasıl doldurduğunu anlatıyor.