Kemer Sıkmak - Tehlikeli Bir Fikrin Tarihi
Çok fazla borcun varsa harcamayı kes! Gayet mantıklı, değil mi? Acı reçeteler sunan kemer sıkma politikaları söz konusu olduğunda da bu şekilde düşünmek mümkün müdür? Kemer sıkma görüşünü hem hassas bir ekonomi politikası hem de iktisat fikirleri açısından ele alan Mark Blyth, kendi içinde patlayan ABD finans sektörü krizinin avro bölgesine ve ötesine yayılarak, nasıl bir kamu krizine dönüştüğünü ve sonuçlarını inceliyor. Bankacılık sektöründe oluşan özel borcun nasıl olup da “devlet borcu krizi” olarak yeniden adlandırıldığı ve krizin insanlık tarihinin en büyük şaşırtma hikâyesini oluşturduğu üzerinde durarak kemer sıkma fikrinin tarihini sorguluyor. Locke, Smith, Hume ve Keynes’in düşünceleri ve çalışmaları arasında gezinerek kemer sıkmanın entelektüel tarihini ele aldıktan sonra kemer sıkmanın gerçek tarihine bakıyor. 1930’lardan altı (ABD, İngiltere, Almanya, Japonya ve Fransa), 1980’lerden dört (Danimarka, İrlanda, Avusturya ve İsveç) örnek vakayı ve sonunda kemer sıkmanın yeni umudu REBLL ittifakı ülkeleri (Romanya, Estonya, Bulgaristan, Letonya ve Litvanya) senaryolarını analiz ederek kemer sıkmanın uygulamada nasıl çalıştığını, milyonlarca insanın yaşamını etkileyen kemer sıkma uygulamalarından ne gibi dersler almamız gerektiğini ortaya koyuyor. Mark Blyth, Brown Üniversitesi’nde uluslararası siyasal ekonomi profesörü.
Devamını Oku