Hazret‑i Muhammed, tıpkı önceki bütün peygamberler gibi, insanları varoluşun hakikatine tanıklık etmeye davet etti. Ve, varoluşun hakikatini kendimizde deneyimlemek suretiyle bilfiil bir tanıklığa davet olunduğumuzun idrakine varmış olan Sufiler, içsel bir yolculuğa girişerek bu tanıklığı gerçekleştirdiler.
Şimdi bizler de bu yolculuğa davet olunuyoruz. Kendi varoluşsal öykümüzün heyecan verici satırlarını izleyerek bu içsel yolculuğu gerçekleştirdiğimizde, kendi varoluşsal hakikatimize ilişkin derin bir farkındalık elde etmiş olacağız.
Bu, kitabî bilgiler peşine düşeceğimiz bir yolculuk değildir. Doğrudan doğruya kendi varlık kitabımızı okumayı öğreneceğimiz bir yolculuğa, bir irfan ve idrak yolculuğuna çıkacağız. Bu yolculuk boyunca bilmek istediğimiz bütün hakikatlerin kendimizde dürülü olduğunu görecek ve bu hakikatleri kendimizden okuyacağız. Kendi varlık ve idrakimizin ötelerine doğru ruloları açacak, sayfaları hep daha derinlere doğru çevireceğiz. Kitap bizim kendi kitabımız. Okunacak olan kitap biziz.