Çağdaş Japon mimarisinin en önemli temsilcilerinden Kengo Kuma, ülkenin geleneksel yapı zanaatlarını sofistike teknolojiler ve malzemelerle ustaca birleştiren modern bir tasarım dili oluşturmuştur. İkonik Cam Ev'inden (1995) Dundee'deki Victoria & Albert Müzesi'ne (2018) dek bu kitap, Kuma'nın bugüne kadar otuz projeden oluşan yapı çalışmalarının eksiksiz bir kaydıdır.
Mimarlık tarihçisi ve eleştirmeni Kenneth Frampton'ın, Kuma'nın nesne-karşıtı mimari anlayışı üzerine kayda değer bir giriş yazısıyla başlayan bu kitap; Kuma'nın çalışmalarını, savaş sonrası Japonya'nın gelişen mimari sahnesi ve etkili figürler bağlamında çerçeveliyor, onun fikirlerinin ve binalarının topladığı uluslararası beğeniyi anlatıyor. Kitap genel itibariyle ayrıntılı olarak aktarılan açıklayıcı metinler ve çizimler eşliğinde; mimarın faaliyetlerini tanımlayan malzeme temaları etrafında sunulan projelerden oluşuyor. Kuma'nın binalarını karakterize eden ve zarif arkitektonik söz varlığını ortaya koyan bu kitap, 21. yüzyılın en büyük mimarlarından birinin zihnine benzersiz bir bakış açısı sunuyor.