Kentsel aidiyetin insanların yaşadıkları şehre ve çevreye duyduğu bağlılık ve kimlik duygusuyla ilişkili olduğunu kabul etmek önemlidir. Bu duygu, kent sakinleri arasında bir topluluk hissi oluşturur ve kentin kültürel, tarihi ve coğrafi özelliklerini vurgular. Ancak, kentsel aidiyetin nasıl inşa edildiği, nasıl ifade edildiği ve toplumun hangi unsurlarının bu sürece etki ettiği konuları karmaşıktır ve çok sayıda değişken içerir. Romanlar, bu karmaşıklığı ele almak ve kentsel aidiyetin derinliklerine inmek için güçlü bir araç olabilmektedir. Bu nedenle Büyükçekmece ilçesindeki bir roman topluluğu üzerinden kentsel aidiyetin nasıl bir hikaye aracılığıyla ifade edildiği ve bu topluluğun kendi kimliğini nasıl şekillendirdiği kent ve Roman toplumu açısından büyük önem taşımaktadır. Büyükçekmece ilçesinin tarihçesi, coğrafi yapısı, kültürel özellikleri ve roman topluluğu hakkında kapsamlı bir araştırma süreci sonucunda elde edilen bilgiler, kentsel aidiyetin nasıl şekillendiğini anlamamıza büyük katkı sağlayacaktır. Kentsel aidiyet kavramını daha derinlemesine anlayabilmek ve bu kavramı Büyükçekmece ilçesinin özel bir örneği üzerinden açıklamak hem kente hem de bu alana özgü zengin kültürel dokuya daha fazla ışık tutacaktır. Ayrıca, Roman toplumunun ilçede oynadığı önemli rolü ve etkileşimini de daha iyi anlama fırsatı sunacaktır. Bu bilgiler, gelecekte yapılacak çalışmalara da önemli bir temel oluşturarak kentsel planlama ve kültürel değerlerin korunması konularında yeni ufuklar açacaktır.