Ensinada de Barragan kentinde tuhaf şeyler olmaktadır. Hükümet, işçilerin ve memurların dalga geçmesine engel olmak için, halka "gülme yasağı" getirmeye karar verir. Ancak her türlü girişime karşın "yasak" dişe dokunur bir sonuca ulaşamaz. Bunun üzerine, toplumsal sorunlara kafa yoran saygıdeğer bir yurttaş (Inocencio Onesto) sorunu kökünden halletmek amacıyla kendi kafasını feda etmeye karar verir ve güzelim insan başının yerine çok ender bir canavarın başını "nakil" ettirir. Özverisi boşa gitmez ve yeni kafasıyla halk arasında dehşet saçar. Ve ardından bir yığın traji-komik olay sökün eder. İspanyolca konuşulan ülkelerde yayımlandığı zaman çok değişik yorumlara yol açan Kesik Kafa İnocencio Onesto'nun teması aslında çok açık: "İyi" ile "Kötü"nün arasında belirgin bir sınır var mıdır? İnsan bireyi ile onu durmadan ezen toplum kurumları arasındaki "ebedi mücadele"nin boyutları nelerdir? Öte yandan, "yönetenler"in tuzağına düşüp kendini bir canavara dönüştüren yiğit ve saf Onesto'nun garip serüveni çağdaş toplumun bir metaforu olarak da kabul edilebilir. Ama aynı zamanda "gözaltında kaybolanlar"ın o acımasız Arjantini olarak da... Durum böyle olduğuna göre, okur, Kesik Kafa Inocencio Onesto'nun öyküsünü neden Türkiye'ye uyarlamasın?