Anadolu'yu Türk yurdu yapmak için Alparslan 1071'de Malazgirt'te ilk büyük hamleyi yapmıştı. Türkler bir çığ gibi birkaç sene içinde Üsküdar'a dayandılar, İznik'i başkent yaptılar. Bu durum Avrupa'yı ayağa kaldırdı. Haçlı seferlerini başlattı. Haçlı sürüleri Bizans üzerinden Anadolu'ya buradan da Kudüs'e yürümek üzere olağanüstü bir taassupla saldırıya geçtiler. Anadolu Selçuklu sultanlarının cansiperane mücadeleleri Anadolu'yu ve İslam dünyasını bu azgın haçlı sürülerinden korudu... Sonraki haçlı seferlerinin yönü Anadolu dışına kaydı. Fakat Anadolu'nun batısında Bizans hakimiyeti devam ediyordu. Bizans buradaki Türk varlığına son vermek için yine haçlı ittifakıyla Türklerin üzerine yürüdü, Hedefi Türkleri Anadolu'dan atmak olan bu yürüyüş, Çivril yakınlarındaki Kufi geçidinde üstün güçlere karşı Türk disiplini ve fedâkârlığıyla darbelendi, Anadolu'nun Türk yurdu oluşunu tescil eden bir imha savaşına dönüştü... 17 Eylül 1176 tarihinde, vatan tescil eden bu savaştan milli mücadele yıllarına kadar yurdumuz bir daha istila yüzü görmedi... İşte bu tarihi roman, bu zaferin sahibi II. Kılıçaslan dönemindeki Anadolu ve Bizans'ın manzarasını kaynaklara dayanarak aktaran devlet ve millet olma şuurunun nasıl oluştuğunu nesillerin idrakine sunan bir eserdir.