Gözle görünen bir savaşı kucaklıyor, ya insanlığımızı öldürüyorduk ya da insanları. Bambaşka hayatları aynı hikâyede buluşturan kader, bambaşka isimleri aynı hikâye yüzünden öldürdü. Eşit doğuyoruz ama asla eşit yaşamıyoruz. Aynı gökyüzünün altında yaşıyoruz. Güneşin doğuşu da batışı da hepimize aynı. Mutlu, mutsuz, aç, susuz, evsiz, parasız... Geceleri birbirini düşünerek akıtılan gözyaşları... Farklı şehirlerde, farklı evlerde farklı yaşamlar sürdürüyoruz. Aynı gökyüzünün altında farklı savaşlar veriyoruz. Aynı manzaraya bakıp farklı yorumlar yapıyoruz, gökyüzüne baktığımızda da aynı güzelliği görüyoruz fakat farklı dertler fısıldıyoruz. Kilitli kapıların arkasında duyulmayan çığlıklarda boğuluyoruz.