Sonuç olarak âhâd kavramının ister sayısal azınlıktan, ister az takip edilmekten, ister tek kalmadan, ister tercih edilmemeden ve ister mütevâtir olmamadan dolayı olsun, makbul kırâat birikim içerisinde yaygın olmayan okumaları karşıladığı rahatlıkla söylenebilir. Bu, hem kırâat gerçeği ile uyuşmakta hem de anlam bakımından şâzz/âhâd kırâatta otantisitenin temelini oluşturmaktadır. Kavrama bu perspektiften bütüncül bakıldığı, tüm resim görüldüğü, çelişkiler hesaba katıldığı zaman anlam kaymaları net bir şekilde görülecek ve hem şâz kavramına hem de âhâd kavramına hak ettiği konum verilecektir. Bugünün değer yargılarıyla tarihi okumak elbetteki yanılgıya düşüren en büyük etmenler arasında yer alacaktır. Tarihi seyri içerinde kavramları ve olguları değerlendirmek, onları günümüze taşırken hassas davranmak hem kavrama hem tarihe hak ettiği değeri vermek anlamına gelecektir.