"Tek bir hakkın olsa, unutmayı mı yoksa hatırlamayı mı seçerdin?"
"Bir hayatım vardı, çıplak biçimde görmek istiyorum onu, hangigölgelerin geçmişimde gezindiğini, nereden kopup geldiğimibilmek istiyorum. Rüyanda gördüğün kişinin kim olduğunubilmiyorsun, düşünsene. Kimi niye özlediğini anlamıyorsun. Kendin değilsin. Hem aslında çıplak olmasan da biliyorsun. Ençok unutmak istediğin, en çok hatırladığın olmuyor mu hep?Hatırlamak gerekiyor. Yoksa her şey birbirine benzer. Dünya zatenbir benzerlikten ibaret."
Unutmak için önce hatırlamak gerekiyor; insan, yaşatılan acılarıhatırlamalı ve onlarla yüzleşmeli ki geçmişi geride bırakabilsin...
Hivda ve Deniz, Korsakoff sendromlu iki genç. Zorla unutturulangeçmişlerinin, zamanın donduğu o karanlık günden saatin yenidenişlemeye başladığı güne kadar geçen sürenin, bireysel ve toplumsalbelleklerinin peşine düşüyorlar.Gökçer Tahincioğlu, ikinci romanı Kiraz Ağacı'nda yakın tarihimizdeaçılmış, kapanmayan ağır bir yaranın izlerini sürüyor. Genç yaştaölenlerin ruhlarını taşıyan kiraz ağacının altında daha adil birdünya düzeni hayali kuran iki dava insanının, her şeye rağmentükenmeyen aşkını ve mücadelesini bir belgesel romancı titizliğiyleanlatıyor.