Kiraz mevsimini özlemekten yorulduk. "Geldim işte mevsim gibi kapına /
gözlerimde bulut saçlarımda çiğ" diyordu Dıranas… Gelip kapıma dayanacak
kiraz mevsimi tadında bir sinema biletiydi özlediğim fakat çekiliş tarihi çoktan
geçmiş, kimsenin almayacağı, alsa da bir işe yaramayacak milli piyango
biletleriyle karşılaştım. Cemal Süreya anlatıyordu bunu; "Sinema biletsiz bir
akşam vaktiyim" diyen Edip Cansever'in ölümünün ardından üzüntü içinde
Kadıköy'de dolaşırken, bir adam yere açtığı James Bond çantanın içinde üzerine paket lastiği geçirilmiş eski milli piyango biletlerini satıyormuş. "Kim alsın, niye alsın ki bunları" diye geçirmiş Cemal Süreya içinden. Şimdi anlıyorum ki, hiç kullanılmamış dahi olsa her bilet bir yaşanmışlığın belgesi. Hayat kısa, sanat uzun. Ya da Cemal Süreya'nın dediği gibi: "Hayat kısa / Kuşlar uçuyor."
Hakan SAVAŞ