Halid Ziya'nın Servet-i Fünun dönemi romanlarından sonuncusu olan Kırık Hayatlar, Halid Ziya'nın iki mühim ve nispeten daha popüler eserleri sayılan Mai ve Siyah ile Aşk-ı Memnu'nun ardından Batılı roman tekniklerine uygun olarak yazdığı diğer romanıdır. Bu iki eserin gerisinde yahut gölgesinde kalmış gibi görünse de, Halid Ziya, Suut Kemal Yetkin'e yazdığı mektupta Kırık Hayatlar romanını diğer romanlarından daha iyi bulduğunu ifade eder.
İlk kez 1901 yılında Servet-i Fünun dergisinde tefrika edilen ve Hüseyin Cahit Yalçın'ın "Edebiyat ve Hukuk" başlıklı yazısı sebebiyle dergi kapatılınca yarım kalan tefrika, 1924 yılında kitap olarak yayımlanmıştır.
Halid Ziya, romanında yanlış Batılılaşmayı, bozulan, dağılan, kırılan hayatları ve çeşitli aile trajedilerini anlatır ve sebep-sonuç ilişkisinde sebepler çemberini hayli geniş tutar. Tatsız bir neticeye varan ilişkilerin tek sorumlusu yoktur onun için… Ve tek bir nedeni de… O; mutsuzlukların, dramların, kırılmış hayatların kaynağını birçok sebepte arar.
"Ah! Bu yolda izdivaçlar cemiyet hayatı için ne müthiş, ne mühlik bir marazdır. Sonra, bunun ne kadar kayıtsız, masum duygularla yayıldığına, sünnet edilir, mektebe başlattırılır gibi mürüvvet görmek için, bu "mürüvvet" kelimesinin etrafında kurulan izdivaçların nasıl yapıldığına dikkat edilse insan şaşar. Mürüvvet... Bilseler bu mürüvvet kelimesinin altında ne cinayetler saklıdır".