18 Mayıs 1944 tarihinde ata topraklarından acımasızca sürülen Kırım Türkleri, yıllar sonra hem itibarlarını yeniden elde etmek hem de Kırım'a dönmek için Sovyet yönetimine karşı büyük bir mücadele başlatmışlardır. Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu önderliğinde oluşturulan Millî Hareket kapsamında birçok kadın da 1950'den itibaren vatan mücadelesi safında yerini almıştır. Onlar ilk olarak sürgün edildikleri bölgelerde kısa süreliğine de olsa yeni bir yaşam tarzı oluşturmuş akabinde ise yapacakları faaliyetlerle ilgili bir taslak hazırlamışlardır. Bu anlamda öncelikle ev toplantıları düzenlenmiş, metinlerin yazımı ve çoğaltma işlemleri gerçekleştirilmiştir. Özellikle her bir kadın gösteri ve mitinglerde farklı bir vazifeyle görevlendirilerek meydanlarda taleplerini dile getirmişlerdir. Kırım Türklerinin, Kırım'a yerleşmelerini engelleyen 5 Eylül 1967 Kararnamesi'nden sonra ise zirveye ulaşan Millî Hareket neticesinde birçok kişi Kırım'a dönmeyi başarmıştır. Ancak o dönemde insanların Kırım'da ne barınabilecekleri bir evleri ne de ev kurmaya yetecek kadar maddi gelirleri veya malzemeleri vardı. Bu anlamda yine kadınların gayretleriyle kurulan gruplar aracılığıyla mesele bir nebze de olsun çözüme kavuşturulmuş ve binlerce kadın Kırım'da olmanın mutluluğuna erişmiştir.