İmam Birgivî'nin bu eseri, sayıları beş yüzü bulan kırk hadis kitapları arasında başka örneği olmayan bir metotla hazırlanmıştır. Osmanlı'da Kanuni dönemi âlimlerinden olan İmam Birgivî, zamanında insanlar arasında bidatlerin sünnetlerden fazla rağbet gördüğünden şikayetle sünnetleri insanlara anlatmak ihtiyacı hissederek bu kırk hadisi tasnif etmiştir.
Eserde her hadis cennetin sekiz kapısını temsilen rivayet, lügat, belagat, irap, şerh, tefrî, sual ve fayda başlıkları altında açıklanmıştır. Hadislerin şerhinde yüz yetmişten fazla eser kaynak gösterilmiş, yaklaşık iki yüz ayet ve altı yüz hadise yer verilmiştir.
İmam Birgivî'nin vefatıyla yarım kalan şerhi; tefsir, hadis, fıkıh, Arap dili, mantık gibi çok çeşitli alanlarda yetmişe yakın eseri bulunan Muhammed Akkirmanî aynı üslubu koruyarak tamamlamıştır.
İmam Birgivî, devlet erkanının uygulamalarında gördüğü yanlışlar konusunda başta şeyhülislam ve sadrazam olmak üzere ilgilileri ikaz etmiş, bidat ve hurafeler hususunda halkı bilgilendirmek amacıyla dersler vermiş ve eserler kaleme almıştır. İmam Birgivî'nin kendisinden sonraki Osmanlı düşüncesine damga vurmuş eserlerinden biri olan kırk hadis şerhi bu çalışmayla ilk defa günümüz diline uyarlanmıştır.