Ninemden miras bir laf bize:
"Kırk Pencereli Konak"
Konar-göçer bir Yörük kızının gariban çocukluğundan silik bir hatıra hepsi.
Öyle ki yirmi çadırlık bir göç,
Her çadırda iki pencere...
Her akşam ayrı bir çadırda, masalcının dizinin dibinde oyuz kadar çocuk... İki başlı kartaldan; uçan halıya uzanan onlarca kurgu, öykü, masal...
Sabahında gecenin, çadırın penceresinden uzaklara dalan avare çocuk bakışları.
Her pencereden süzülen başka bir öykü, başka bir rüzgar;
Her pencereden görünen başka bir yaşam, başka bir efkar...
Görünen mi gerçektir; gerçek mi öyle görünür bilinmez.
Anlatıver hele çocuk, pencerenden görüdüklerini...
Söz! Kimselere anlatmam; sadece yazarım, meraklısı gelir okur...
Adına da "Kırk Pencereli Konak" deriz...