Kimse yaşamı bilerek doğmaz; öğretilerimiz, öğrendiklerimiz, ödünç alınmış hayallerimiz vardır bizim. Düşlerimizde kırmızı bir halının kahramanı olmak varsa ve o halıya çıkmayı gerçekten başarırsak tıpkı Hayal gibi yıldızlarımızı yere mi döker yoksa ödüllerimizle gökyüzünü mü yırtarız? Oluşturduğumuz kimliğimizin içinde sıkışarak parçalara mı bölünmeli, çocukluğumuzun sıcacık ruhunda samimi oyunlar mı oynamalı? Kendi hakikatimize giden yolda karar günümüz er ya da geç gelecektir hazır olmasak da!