Kadınlara yönelik her türlü şiddet can yakıcı bir sorun olmaya devam ediyor. İçinde bulunduğumuz Covid-19 pandemi sürecinde, özellikle kadınların ve kız çocuklarının maruz kaldıkları şiddet riskini artırdı. Kadınlara yönelik şiddet ile mücadele mekanizmalarının nasıl iyileştirileceği ve geliştirileceğinin konuşulmasına ihtiyacımız olan bu dönemde, halen eviçi şiddet ile mücadele alanında en kapsamlı sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi'nden Türkiye'nin imzasını çekmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği kavramının kullanılmaması tartışılıyor. Bütün bunlar olurken, kadınlar öldürülmeye ve şiddete maruz kalmaya devam ediyor. Gündelik yaşamda kadınların yaşadıklarının politik olduğunu savunan farklı disiplinlerden akademisyenlerin/aktivistlerin yazılarından oluşan bu kitap, kadınların eviçinde maruz kaldıkları farklı şiddet biçimlerini veri temelli analizler ile irdeliyor, bu alandaki politikaları değerlendirerek eleştiri ve öneriler sunuyor. Kamusal politikaların oluşturulmasında veri kullanımının öneminin altını çizen bu çalışma, kadınlara yönelik şiddetin ortadan kalkmasına yönelik mücadeleye katkıda bulunmayı amaçlıyor.