Son dönemde hukuk dünyasındaki popüler ve gelecek vadeden konulardan birisi de kişisel verilerin korunması konusudur. Kişisel veriler, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nun 2016 yılında ülkemizde yürürlüğe girmesiyle ilk defa kapsamlı bir düzenlemeye kavuşmuştur. Fakat korumaya ilişkin temel gereklilikler, gerekçeler ve korumanın bireylerce talep edilmesi kültürü ülkemizde özsel olarak bu konunun ilk ortaya çıkışından itibaren yeterince tecrübe edilememiştir. Nihayetinde Avrupa merkezli hukuk kuralları taklit edilmeye çalışılmış olsa da istisna maddesiyle kişisel verileri koruması için getirilen KVK Kanunu soruşturma evresinde tamamıyla susturulmuştur. İnsan hakları kapsamında korunmasına rağmen kişisel verilerin soruşturma evresinde yeterli düzeyde korunmuyor oluşu başta Anayasa ve AİHS'e aykırıdır. Elinizde tuttuğunuz bu kitap, KVK Kanunu'ndan yürürlüğe girmesinden günümüze bu eksiklik hakkında yazılmış detaylı ve kapsamlı bir çalışma olmayışı nedeniyle gözden kaçırılmış bu nokta üzerine dikkati çekmek için ele alınmıştır.
Kitap kapsamında, soruşturma evresinde kişisel verilerin neden korunmadığı araştırılmış ve suç soruşturmasının daha hızlı ve pratik işlemesi gerekçe gösterilerek kolluğa verilen orantısız yetkilerin varlığı oraya çıkarılıp analiz edilmiştir. Bu sebeple, konunun önemine dikkat ederek soruşturma evresinde kişisel verilerin nasıl korunup işlenmesine ilişkin olarak hem akademiye hem de hukuk uygulayıcılarına fikir vermesi amacıyla yazılmış olan bir kitaptır.