Adamın birisi erkek eşek satın almak amacıyla sabah erkenden hayvan pazarına gider. Öncelikle pazardaki bütün eşekleri görmek ve bir fikir sahibi olmak amacıyla pazarı boydan boya dolaşır. Oldukça gösterişli ve gürbüz görünen bir erkek eşeği gözüne kestirmiştir. Eşeği yeniden gözden geçirmek ve satıcısıyla pazarlık yapmak amacıyla eşeğin olduğu yere doğru yönelir. Eşeğin sahibi, hayvanın özelliklerini anlatmakla bitiremez: - Çok asil ve uysal bir hayvandır. Ne versen onunla yetinir. Çok kuvvetlidir; üzerine dağları yüklesen bana mı demez. Azıcık suyla çölleri bile aşar. Kaçırma bu cins eşeği… Adam, eşek sahibiyle pazarlığa başlar ve üç aşağı beş yukarı derken bir fiyat üzerinde anlaşırlar. Adam, parayı çıkarmak üzere elini para kesesine atmıştır ki, bu sırada yan taraftaki erkek eşeklerden birisi pazarın her yerinden duyulacak bir şekilde anırmaya başlar. Öyle şiddetli anırır ki, pazardaki herkes anıran eşeğe bakmaya başlar. Bu, az önce gördüğü ama almaya değer bulmadığı cılız eşektir. Eşeğin anırma sebebinin, o sırada pazara yeni getirilen dişi bir eşek olduğunu anlayan adam, pazarlık yaptığı eşeği almaktan vazgeçer ve anıran eşeğe doğru yönelir. Eşeğin sahibi ne olduğunu anlamadığından adamın arkasından seslenir: -Beybaba, boşuna dolaşma bu sıcakta. Pazarda böyle bir eşek bulamazsın… Adam, eşek sahibine doğru dönerek: -Evladım, eşeğin gerçekten çok güzel ama içinde aşk yok…