"Kıssalar devasa insanlık tarihi içerisinde lazım olan ne varsa, bir yol gösterici olarak karşımıza çıkıyor. Bu yürüyüşte hangi mihenk taşları öne çıkartılması gerekiyorsa, Cenab-ı Hakk o kıssaları Kur'an'a koymuş ve onları bir amaç çerçevesinde anlatmıştır. Böylece kıssaları inceleyerek, insanlık serüveni hakkında doğru bilgi edinecek ve tarihten süzülen bu tecrübelerin, hayatımızda ne anlam ifade ettiğini ve edeceğini anlamış olacağız.''
İlkini "Yaratılış ve Hz. Âdem", ikincisini "Hz. Nuh" adıyla kaleme aldığımız "Kıssalar Ne Söyler" başlıklı çalışmamızın üçüncüsünü Hz. İbrahim olarak belirledik. Hz. İbrahim kıssası, Kur'ân'da en çok yer verilen ve çeşitli boyutlarıyla hakkında en çok malumat sunulan bir mahiyet arz etmektedir. Hz İbrahim, Kur'ân'ı Kerîm'de kendisinden en çok söz edilen ülü'l-azm "azim ve kararlılık sahibi" peygamberlerden biridir, zira onun örnekliği tevhide dair en önemli prensipleri hayata hakim kılmıştır. Hz. İbrahim muhataplarının taklit batağında olduğu bir dönemde tebliğinin hedefine taklidi koymuş ve toplumsal hayatta putperestliği hayat edinen bütün gidişatlara yalnız kalmak hatta babasına karşı gelmek pahasına karşı çıkmıştır. Bu nedenle onun örnekliği tek başına bir ümmet olmanın, hakikatin tek kişi ile dahi temsil edilebileceğinin en önemli temsilidir. Bizlere düşen, bu temsiliyeti ve örnekliği hakkınca okuyarak, ondan kendi hayatlarımız adına bir mesaj çıkarma ve onu yaşama çabası olmalıdır.