Kıta sahanlığı kavramının ilk kez 1945 tarihli Truman Bildirisi ile ortaya çıktığı bilinmektedir. Kavramın ortaya çıkışı bu alanın sınırlandırılması meselesini de beraberinde getirmiştir. Bu meselenin çözümünde dikkate alınacak olan ilkeler, sınırlandırmanın kaderini değiştirebileceğinden dolayı çok önemlidir. Bu ilkelerden biri olan orantılılık ilkesi, ilk kez Uluslararası Adalet Divanı'nın 1969 tarihli Kuzey Denizi Kıta Sahanlığı Davaları'nda gündeme gelmiştir. Günümüzde ise, kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge sınırlandırmalarına dair pek çok uluslararası yargı kararında bu ilkeye rastlamak mümkündür. Gerek uluslararası yargı kararlarında gerekse devlet uygulamalarında sıkça başvurulan bu ilkenin, Ege Denizi ve Akdeniz'de yapılacak olan olası kıta sahanlığı sınırlandırmalarında doğru bir uygulamasının yapılması, ülkemizin hak ve menfaatlerinin korunması bakımından önem arz etmektedir. Bu sebeple, Uluslararası Adalet Divanı, hakem mahkemeleri ve devlet uygulamalarında orantılılık ilkesinin hangi aşamalarda ne şekilde rol oynadığının incelenmesi yararlı olacaktır.