Kıyam ve Kıtâl, Osmanlı ve Türkiyetarihçiliğinin, isyan (kıyam) ile kitlesel katliamların (kıtâl) sarkaç gibi işlediği, mağduriyet ve maduniyet ilişkisinin iç içe girdiği tarihsel sekanslarına odaklanıyor. Osmanlı'nın son dönemini biçimlendirenmilliyetçi ideolojiler ile politikşiddet pratikleri arasındaki ilişkiselliğin merkeze alındığı çalışma dört ana patikaya sahip. İlk patikada 19. ve 20. yüzyılın başında etnik mühendislik ve homojenleştirme projeleri çerçevesinde kitleselşiddet repertuvarlarının İmparatorluktan çıkışı nasıl belirlediği dönemin iktidarmühendisliği vepratikleriüzerinden ele alınıyor. Osmanlı Ermenilerinin imhası ve Kürt coğrafyasında şiddet rejiminin aşama aşama inşası, üçüncü patikanın konusu. Osmanlı'dan Cumhuriyet'e uzanan sosyo-tarihsel güzergâhta Balkanlar'da şiddetin anatomisi, ulus-devletin tesisi sürecinde mezarlıklarınyok edilişi, Osmanlı medreselerindeki muhtelif dönüşümler, Arap imgesininTürk medeniyetçiliğinin tekelinde nasıl araçsallaştırıldığı gibi az ele alınmış pek çok mesele son dönemin "yeni"tarihçileri ve araştırmacılarının özgün katkıları ve müdahaleleriyle tartışılıyor.