İnsanların en büyük rehberi ilimdir. Kur'ân'ın ilk emri "Oku!"dur. "Bilenlerle bilmeyenler hiç bir olur mu?" mealindeki âyette, insanlık için ilmin çok büyük bir öneme sâhip olduğuna dikkat çekilmiştir. Hz. Peygamber (s.a.v) de: "Ben size ancak bir muallim olarak gönderildim"[İbn Mâce, Muhammed b. Yezid el-Kazvînî, es-Sünen, İstanbul, 1401/1981, Sünnet, 1.] buyurmuştur. İslam kaynaklarında ilmi öven yüzlerce âyet, hadis ve kelâm-ı kibar olduğu hâlde, Müslümanların kendi dinlerini bile doğru dürüst bilmedikleri bir gerçektir. Bu âhirzaman diliminde fitnelerin cehâletten kaynaklı olacağına dair hadisler de vardır. Nitekim İbn Ömer'den (r.a) nakledilen bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz Allâh, ilmi kullardan çekip almakla kaldırmaz. Bilakis, âlimlerin rûhunu kabzetmek sûretiyle ilmi kaldırır. Öyle ki, artık âlim denilen kimse kalmayınca, insanlar câhil kimseleri başlarına buyruk yaparlar da, meselelerini onlardan sorarlar. Onlar da bilgisizce fetvalar vererek hem kendileri hak yoldan sapar, hem de başkalarını hak yoldan saptırırlar".[Müslim b. Haccac, el-Kuşeyrî, Sahihu Müslim, İstanbul, 1401/1981, 2673.]
İşte –elimizden geldikçe– ilim ve takvâ sâhibi âlimlerimizin eserlerinden istifade ederek böyle bir çalışma yapmayı faydalı bulduk.
Kitabımız dört bölümden oluşmaktadır.
Birinci bölüm Kıyâmet Alâmetleri,
İkinci bölüm Kabir (Berzah) ve Yeniden Diriliş,
Üçüncü bölümde de Kıyâmet ve Hesap Günü mevzuları işlenmiştir.
Dördüncü ve son bölümümüz olan Âhiret Hayatı –Cennet ve Cehennem– ise üç kısımdan oluşmaktadır.
Birinci kısım Cennet ve Cehennemin Varlığı,
ikinci kısım Cennet,
üçüncü ve son kısımda ise Cehennem konuları yer almaktadır.
Böyle bir çalışmayı yapmamı ısrarla isteyen dostlarıma şükranlarımı arz ediyorum. Rabbim bu çalışmadan mü'minleri faydalandırsın ve bunu rızası dairesinde kabul buyursun, kusurlarıma kefâret eylesin, âmin!