İnanca göre Şeytan istediği her yere girebilirdi. Dünyaya, hatta cennete bile girebilirdi. O kadar zekiydi ki Tanrı'yı dahi kandırmaya çalışırdı. İmkânsız gibi görünse de bir keresinde Tanrı'nın cennetine girmişti. Melekler bunu Tanrı'ya ilettiğinde ise Tanrı öfkelenmişti. Büyük bir öfkeydi. Cennete bizzat girip Şeytan'ın yakasına yapışıp oradan çıkardı. Tanrı katına yeniden geldiklerinde Şeytan'ı karşısında diz çöktürdü. Yüzündeki pis gülümseme rahatsız ediciydi. Tanrı hiçbir şey demedi. Ayağa kalktı ve Şeytan'ın yanına gitti. Sessizce birkaç kelime fısıldadı. Şeytan'ın yüzündeki gülümseme yerini korkuya bıraktı. Şeytan, dünyaya düşmeye başladı.
Tanrı, Şeytan'ı bir kez daha cennetten kovmuştu.
Hemen ardından Büyük Meleğe baktı. Melek başını onaylayarak öne eğdi ve Tanrı'nın huzurundan çekildi. O da dünyaya inmeye başladı.
İşte bu, Melek ve Şeytan'ın savaşı, Kıyamet'i başlatacaktı. Fakat yalnız savaşamazlardı. Şeytan, yüreği temiz insanları, Meleğe karşı kışkırttı. Melekse Tanrı'nın emrine uyup iyi insanları yanına aldı. Kıyamet Savaşı başlamıştı.