Her gün biraz daha fazla açığa çıkıyor: kapitalist kâr hırsı çevreyi sürdürülemez kılarken, yalnızca insanlığın dışlanmasını değil, aynı zamanda yeryüzünün yıkımını da beraberinde getirmekte. Yıkım, bir bakıma kapitalizmin kontroldışı sonuçları olan hava, su ve toprağın geridönüşsüz boyutlarda kirlenmesinin yanısıra, uzayın sömürgeleştirilmesi, canlıların genlerine biyoteknolojik müdahale gibi bilinçli uygulamalarla da gelmekte. Karl Marx'ın deyişiyle, "Tek bilim tanıyoruz, o da tarih bilimidir. Tarihin iki yüzü vardır, o doğanın tarihi ve insanın tarihi olarak ikiye ayrılabilir. Bununla birlikte bu iki yüzü birbirinden koparamayız. İnsanlar varoldukça doğanın tarihi ve insanın tarihi birbirlerine bağımlıdır", görüşünün ürünü olan bu kitap, küresel kapitalizm koşullarında sürdürülemez hale gelen yaşamın çeşitli yönlerini irdelerken, ekolojik mücadelenin anti-kapitalist bir mücadele olması zorunluluğuna dikkat çekiyor.