"İnsan; yaşamak için iyi şeylere ihtiyaç duyduğunda, anılarından beslenirdi"
"Hayır Matt. Yapamazsınız. Sizler, iyiliği ve kötülüğü içinde barındırabilen varlıklarsınız. Bazılarınız için bu, sadece kötülük olsa da yapamazsınız. Varoluşunuzdan beri savaşıyorsunuz. Gerek kendi içinizde gerekse diğer türler arasında. Hatta doğayla ve kendi doğanızla. Puslu aynalarınıza baktığınızda, kendinizi hayranlıkla izleseniz de kendinizden ve gördüğünüz bedenden nefret ediyorsunuz. Onunla bile savaşıyorsunuz. Kendinize bile tahammül edemezken, diğerlerine hiç edemezsiniz."
"Yaptığınız hiçbir şey için kendinizi sorumlu tutmuyorsunuz. Güzel şeyleri ödül almak için yapıyor, kötü şeyleri ceza almamak için yapmıyorsunuz! İçinizde sahte huzurlar yaratıp, kendinizi iyi hissetmeye çalışıyorsunuz. Daha kim olduğunuzu veya ne istediğinizi bile bilmiyorsunuz!"
Başını göğe kaldırıp derin bir nefes aldı ihtiyar. "Hayat" diye fısıldadı. "Yaptıklarınız, yapacaklarınız ve başkalarının yaptıkları, birbirlerine ne kadar bağlı olduğunuzu görebiliyor musunuz? Ağaçların arasında örülmüş dev örümcek ağları gibi, birbirimize o kadar bağlıyız ki bunu fark bile edemiyoruz. Bir Kuntras, bir Tÿurt ve yaşlı bir ihtiyar! Bir gün ormanın kenarında konuşur! Hah! Tam taverna öyküleri gibi değil mi"