Kızılbaşlığın Tarihi, Osmanlılar ile Safevîler arasındaki siyasi mücadelenin bir yansıması olarak Anadolu'dan kopup giden, Safevî Hanedanı'nın hizmet kemerini beline bağlayan ve İran'da hanlık mansıplarıyla onurlanan Kızılbaş Türklerin siyasi ve askerî hikâyesidir. Şamlu, Rumlu, Karamanlu, Tekelü, Ustaclu, Zülkadirli gibi Türklüğü şüphe götürmez bu boylar, istikballerini Şah İsmail'de görüp onun dergâhına varmışlar, böylece Safevî ordusunun çekirdeğini oluşturmuşlardır. Sünnî İslam dünyasının en önemli güçlerinden biri olan Şeybânîlere karşı zafer tacını giyerken kaderin bir cilvesi olarak can düşmanları Yavuz Sultan Selim karşısında Çaldıran'da hezimetin en ağırını yaşamışlardır.
Farsçadan tercüme olan Kızılbaşlığın Tarihi, sadece Kızılbaş Türklerin değil, aynı zamanda Lor ve Kürd gibi İran coğrafyasının başka unsurlarının tarihine de ışık tutar. Muhtemelen kendisi de bir Kızılbaş olan müellif, Müslümanların ilk kıblegâhı olan Kudüs'ü Haçlıların elinden kurtaran büyük İslam kahramanı Selahaddin Eyyûbî'den büyük bir övgü ve sitayişle bahseder. Bu eser, Safevî Devleti'nin kurucusu Şah İsmail'in akrabaları olan Sünnî Akkoyunlular ile çoğunluğu Kızılbaş olan Karakoyunlu Türkmenleri hakkında da paha biçilmez bilgiler sunar.
Keza Osmanlılar, Safevîler, Şeybânîler, Memlûklar, Eyyûbîler gibi devletlere dair de naklettiği bilgiler hasebiyle Orta ve Yeni Çağlar İslam dünyası üzerine araştırma yapanların asla göz ardı edemeyeceği bir kaynak eserdir. Neredeyse bine yakın tarihî şahsiyetin geçtiği bu kitap görülmeden tamamlanan çalışmaların bir yönü eksik kalacaktır. Kızılbaşlığın Tarihi'nin, en az araştırmacılar kadar, konuya meraklı okurların da ilgisini çekeceğine şüphemiz yoktur.