Osmanlı İmparatorluğu, bünyesinde çok çeşitli dinlere mensup grupları bir arada bulundurmuştur. Hüküm sürdüğü yaklaşık altı yüz yıl boyunca bu farklı özellikteki grupları adaletle ve birbiriyle uyum içinde yönetmeyi başarmıştır. Bu başarı Osmanlı Dönemi için "Osmanlı Barışı" ifadesinin kullanılmasını sağlamıştır. Her bir grup kendi içinde ve diğer gruplarla ve hatta yönetimle barış içinde, refah ve huzur ortamında varlığını sürdürmüştür.
Bizi Osmanlı Devleti'nde gayrimüslim tebaanın hukuki durumunu araştırmaya yönelten sebep de Osmanlı'daki söz konusu barış ortamıdır. Devlet hangi kurallar dahilinde farklılıklara yaklaşmıştır ki huzur ve memnuniyet tebaa arasında hakim olmuştur? Devletin gayrimüslimlere bakış açısını en iyi ortaya koyan kıstas, tabi oldukları hukuktur. Gayrimüslimlerin hukuki durumunun ortaya koyulması onların imparatorluktaki mühim yerini de açıklayacaktır.