Sırdaşım…
Sonbaharın kışa yüzünü dönmesinden mi bilmem, biraz huzursuz bir gece bu... Yağmurun serinliği, yatakhanenin duvarlarına daha şimdiden işledi. Böyle gecelerde sık sık bölünür uykum, sık sık uyanırım. Eğer yazmaya hevesim, gücüm varsa ve yazabiliyorsam ne âlâ. Ama kolumu bile kıpırdatamayacak hâldeysem, bütün gece ranzada gözlerimi tavana diker hayaller kurarım. Zaman zaman okulumuza gelen, hevesle izlediğimiz o filmlerdeki gibi yeni yeni dünyalar oluştururum kendime. Başrole otururum, yazarım, yönetirim. Sevdiğim genç Fırtına olur…
Elif Solak, Kokulya Fırtınası adlı ilk romanında, bize Kokulya'nın hatıralarına yaptığı hisli ve zorlu yolculuğu anlatıyor. Onu en çok yoran ise bugüne kadar taşıdığı sırlar. Geçmişte bir yerde sevdiği adamı arayan Kokulya'nın, aldığı tüm yaralara rağmen değişen,
dönüşen ve yeniden doğan hikâyesi…
Anlatılan hikâyelerin yolculuğundan keyif almak için Kokulya Fırtınası'na kulak verin.