Şöyle bir durum da var... Nasıl ki bir ilahın maksadı peygambersiz, kitapsız, dinsiz anlaşılmayacaksa; yine ilahın dinsiz, kitapsız, peygambersiz bir topluluğu murat etmesinin de bu saydıklarımız olmadan bilinmesi imkansızdır. Dolayısıyla hiçbir dini inanç sisteminin içeriği akılla bulunamaz. Bulunamayacağından ve fakat deizminde bunu savunmasından sebeple, aklımıza hiç bir deistin açıklamasını yapamadığı, deizmi iki cümle ile bitirecek aslında neticenin kendisi olan şu soru geliyor:"Madem ilahı buldunuz ve o sizinle konuşmuyor; peki, siz onun böyle bir sistem istediğini nerden çıkardınız?"
"Allah sizinle konuştu" desek, siz zaten ilahınıza konuşma vasfı vermiyorsunuz... "Size bir elçi gönderdi de bildirdi" desek, peygamberleri de inkar ediyorsunuz... "Bir kitap gönderdi" desek aynı şekilde kitapları, dinleri de reddediyorsunuz... "Size vahyetti, vahyi meleklerle bildirdi" desek, metafiziği de reddediyorsunuz! O zaman siz bu inanç şeklini yani "Yaratıcının sizden dinsizlik istediğini(!)" nerden biliyorsunuz?